Hacivat karagöz söyleşileri 5.ÇOCUK SAYFASI ÇOCUK SAYFASI HACİVAT - (Gelir ve söyler.) Gördün mü başıma geleni! Kararlaştırdığımız saat geldi ama Karagöz'üm meydanda yok! (Sevinçle) Aman, işte geliyor! (Seslenir.) Karagöz'üm çabuk ol! KARAGÖZ - Bağırıp-durma, ben çabuk olamam! HACİVAT - Çubuk değil... Gelmeyeceksin diye korktum KARAGÖZ - Korktunsa git yıkan da gel! HACİVAT - Öyle değil efendim! Sözlerimi yine yanlış anlayıp benim kafamı karıştırma! KARAGÖZ - Köftehor, kel kafanı ben ellemem, kendi ellerinle karıştır. HACİVAT - Yani, aklımı karıştırma demek istiyorum. KARAGÖZ - Hay hay, karıştırmam Hacı Cavcav! HACİVAT - Pekalâ, zamanında gelmen için verdiğim kol saatine hiç bakmadın mı? KARAGÖZ - Baka baka az kalsın gözlerim şaşı olacaktı. HACİVAT - O halde neden geç kaldın? KARAGÖZ - Saatten bir şey anlayamadım ki... İçimde kıl gibi bir tel parçası kendi kendine dönüp-duruyor. Nasıl da yorulmuyor anlayamadım? HACİVAT - Allah iyiliğini versin! Okula gitmezsen işte böyle saatten bir şey anlayamazsın? KARAGÖZ - Köftehor, iftira etme! Dün okula gittim. HACİVAT - Yaaa, aferin! Ne yaptın? KARAGÖZ - Oğlumu kursa yazdırdım. HACİVAT - Neyse... Kabahat bende ki, saatimi sana verdim. Hemen geri ver! KARAGÖZ - Veremem! HACİVAT - Aman Karagöz'ün, yoksa çaldırdın mı? KARAGÖZ - Pataklarım ha, kim çıldırdı? HACİVAT - Değil efendim, yani saatimi ne yaptın? KARAGÖZ - Evdeki saat bozuk da, okula geç kalmasın diye oğluma verdim. HACİVAT - Öyleyse benim ona hediyem olsun! KARAGÖZ - Sağolasın Hacı Cavcav ama söyle bakalım beni buraya neden çağırdın? KARAGÖZ - Efendim biliyorsun, çocuklar hâlâ bizi çok seviyorlar Karagöz'üm! KARAGÖZ - Âmin, onu bilmeyen mi var!... Eksik olmasınlar! HACİVAT - İşte bu sebeple, bir gazeteden teklif aldım. KARAGÖZ - Nasıl besleyeceksin Hacı Cavcav? HACİVAT - Yine ne anladın, ne beslemesi canım? KARAGÖZ - Ne anlaması var mı? "Kirli kafeste keklik aldım." demedin mi? HACİVAT - Allah iyiliğini versin! Bir arkadaşım, çalıştığı gazetenin çocuk sayfasına her hafta bizim de girmemizi istedi. Kabul ettim. KARAGÖZ - Karagöz mü oynatacağız? HACİVAT - Hah hah hah!... Gazetenin içinde Karagöz oynatılır mı? Sohbet yapacağız... KARAGÖZ - Akşam yemeği için mi? HACİVAT - Allah Allah, yine aklın yemeklere gitti. KARAGÖZ - "Sulu et yapacağız." Dedin ya!.. HACİVAT - Sulu et olur mu? Sohbet... Yani perdede yaptığımız gibi konuşacağız. Söylediklerimizi gazeteye yazacaklar. Çocuklar da okuyup eğlenecek, bizi daha çok sevecekler. KARAGÖZ - Ne zaman konuşacağız Hacı Cavcav?... HACİVAT - Canım işte konuşuyoruz ya! KARAGÖZ - Söylediklerimizi neden kimse yazmıyor? HACİVAT - Efendim, cebimde küçük bir ses kayıt aleti var. Bu kutu konuştuklarımızı aldı. Ben kaseti hemen matbaaya yetiştireyim de yazıya çevirip çocuk sayfasına koysunlar. Haydi hoşça kal Karagöz'üm! (Gider.) KARAGÖZ - Güle güle!... (Söylenir.) Aklım ermedi. Seslerimiz kutudan çıkınca havaya karışıp kaybolursa ne olacak?... (Gider.) |
çok teşekkürler canım:) |
rica ederim Figencimm ;) |
Forum Saati: 07:53 AM |
Forum Sistemi vBulletin Jelsoft Enterprises Ltd.
2015