Küçücük bakkal,dünyayı yutar (ağız)
Yaştır kurutamazsın,tuzunu bulamazsın.çiçeklerden toplanır,tadına doyamazsın. (bal)
Her şeyi görür,kendini göremez. (göz)
Kırmızı boncuk,asılı ipe.Ağızda şeker,kulakta küpe. (kiraz)
Ot yedim etlendim,su içtim sütlendim.Aç kapıyı Fatmacık,dört ayaklı ben geldim. (koyun)
Ben iki hasretlinin,arasında durdum,yüzlerini görmeden,onlarla konuştum. (telefon)
Gece içindeyiz,gündüz dışında.Pencereli,kapılı,bir şirin yuva. (ev)
Kat kat sefer taşıyım.Dört heceyle bilinir.Bende canlı bir şeyler var,fakat sanma yenilir. (apartman)
Yaz derim yazar,çiz derim çizer.resim yapmayı,çok çok sever. (kalem)
Akşam baktım çok idi,sabah kalktım yok idi. (yıldız)
Suyu tuzlu içilmez,vapursuz hiç geçilmez.Rüzgarları çok eserse,dalgaları eksilmez. (deniz)
Rengi yoktur,sesi vardır,bulutun anası var,ne sararır,ne solar,türlü kaplara dolar. (yağmur)
Eli var ayağı var,uzunca bir kuyruğu var.İnsan desem insan değil,hayvan desem hayvan değil.Bir acayip huyu var. (maymun)
O her gün yeniden doğar,dünyaya haber yayar. (gazete)
Renkli camdan yüzü var,acı-tatlı sözü var.Dünyayı gösterse de yine bizde gözü var. (televizyon)
Altında dört teker,üstünde yük çeker. (araba)
Karnında yer,sırtından çıkarır. (rende)
Ağzını açar,alev saçar.Üstünde yemek,altında pasta pişer. (fırın)
İki camlı pencere,bakıp durur her yere. (gözlük)
Kırışık mırışık,bu giysiyi giymem.Kim düzeltir bilirim,söyleyemem. (ütü)
Ortaya bir gümüş top koydum,ay geldi alamadı,güneş geldi aldı. (buz)
Evi sırtında,ayağı karnında,izi yıldız,gözü boynuz. (salyangoz)
Kat kattı katmer değil,kırmızıdır elma değil,yenir ama meyve değil (soğan)
Çıt etti,çiçek açtı (kibrit)
İpi bağladım sopaya,uçtu gitti havaya (uçurtma)
Yaprağı var ağaç değil,dikilir urba değil,konuşur insan değil. (kitap)
İnim inim inler,bin kişi dinler (davul)
Gece dolu,gündüz boş (yatak)
Benim bir kızım var,kat kat çeyizi var (lahana)
Dağdan gelir sekerek,kara üzüm dökerek (keçi)
Boyu uzun fidan gibi,teni beyaz zambak gibi (mum)