02-24-2010, 08:26 PM
|
#1 (permalink)
|
|
Etkinlik Uzmanı Üyelik: Feb 2010 Bulunduğu yer: İstanbul Mesajlar: 3.734 Rep Derecesi: | Bilmeceler Hepsi Bir Arada Kırmızı cübbesi var
Simsiyah tekkesi var
Uzun değildir boyu
Kalabalıktır soyu (Kibrit)
Altı bacaklı hayvan
Kanatları yayvan
Başı sartıklı
Çingene Süleyman (Sinek)
Bir küçücük mil taşı
Dolaşır dağı taşı (Göz)
Küçücük mezar
Dünyayı gezer (Ayakkabı)
Karşıdan baktım pek çok
Yanına gittim hiç yok (Kuş)
Kandilde var mumda yok
Mendilde var çulda yok(Dil)
Baldan tatlı baltadan ağır
Elde tutulmaz çarşıda satılmaz
Mendile koyulmaz tadına doyulmaz (Uyku)
Yarım kaşık
Duvara yapışık (Kulak)
Bilmece bildirmece
Dil üstünde kaydırmaca (Dondurma)
Bilmece bildirmece
El üstünde kaydırmaca (Sabun)
Yuvarlaktır top değil
Kuyruğu var sıçan değil
Bıyığı var kedi değil (Turp)
Her aksam yatar
Her sabah kalkar
Fakat hiç uyumaz (Güneş)
Ağzı açık demet
İçi kızıl kıyamet
Yaş koydum kuru çıktı
Bu ne biçim bir işti (Fırın)
İki kapaklı
Çok yapraklı (Kitap)
Dalda sallanır
Ağızda ballanır (Dut)
Minareden attım kılıcı
İstanbula düştü bir ucu (Şimşek)
Altı tahta üstü tahta
İçinde canlı sofra (Kaplumbaga)
Dizi dizi tencereler
Patlak gözlü çingeneler (Kurbaga)
Üstü çayır biçilir
Altı çeşme içilir (Koyun)
Ufacık mil taşı
Herkesin yoldaşı (Fener)
Parmağı var canı yok
Damarı var kanı yok (Eldiven)
Alçacık boylu
Kadife donlu (Patlıcan)
Başlatır o heceden
Çıkartır hep yüceden
Çok oğlu kızı vardır
Ne tatlı sözü vardır (Öğretmen)
Ayvalar sarardı mı
Gökyüzü karardı mı
Okullar açılırken
Leylek Nile vardı mı (Sonbahar)
Sende var bende var
Bir kuru dalda var (İsim)
Ben beslerim o süsler (Çiçek)
Attım atmaz yere batmaz
Yeminlidir yaya gitmez (Güneş)
Nar tanesi bur tanesi
Dünyamızın bir tanesi (Ay)
Kara yorgan örtündü
Gökyüzü görmez oldu (Gece)
Elsiz ayaksız kuyu kazar (Yağmur)
Önce dalda oynar
Sonra kazanda kaynar
Her sabah masamızda
Tatlı tatlı şarkı söyler (Reçel)
Sokağa gidiyorken
Gözlerim seni arar
Hoş geldin sefa geldin
Baş üstünde yerin var (Şapka)
Kapıyı açar
Kapamadan kaçar (Rüzgar)
Önce yeşillendi
Sonra kesildi
Dumana gam
Kiraz kesildi (Odun)
Kısın yatar yazın kalkar (Soba)
İki ile başlar
Bazen çoğalır
Bazende istemeden azalır
Akar gözlerden yaşlar (Aile)
Abi dedim bey dedim
Ne çifti var ne çubugu (Abi)
Sıcacık evin direği
Tıp tıp eder yüreği (Baba)
Süt gibi beyaz
Sütlaç gibi tatlı
Güler buruşuk suratlı (Bebek)
Annem oğlunu beşikte sallar
Annem çocuguyla evcilik oynar (Abla)
Özü tatlı sözü tatlı
Candan daha değerli (Anne)
Kaldıramaz basını
Zorla içer aşını (Hasta)
Ben giderim o gider
İçimde tık tık eder (Kalp)
Mikropları öldürür
Hastaları güldürür (İlaç)
Yemeğin başı
Hastanın aşı (Çorba)
Dal üstünde al yanak oğlan (Elma)
Uzun uzun otlar
İçi dolu kurtlar (Fasulye)
Dışı deri içi deri
İçi bitli dışı tatlı (İncir)
Sarıdır zerdali değil
Suludur şeftali değil (Portakal)
Kırmızı boncuk asılı küpe
Ağızda şeker kulakta küpe (Kiraz)
Bir ağaçta iki kök
Birini batır birini sök (Bacak)
Sende var bende var
Bir tepede iki delik
Kocakarıda bile var (Burun)
Güneş girmeyen eve
O girer seve seve (Doktor)
Çamurdan yapısı
Çamdandır kapısı (Ev)
Eve bitişik odada
Yemek pişer orada (Mutfak)
Kat kat sefer tasıyım
Bende canlı birşeyler var
Fakat sanma yenilir (Apartman)
Dokuz ay zindanda yatar
Altı ayda zil takar oynar (Bebek)
Bir küçücük kumbara
Ekin tasır ambara (Kaşık)
Ben iki hasretlinin arasındayım
Yüzlerini görmeden konusurum (Telefon)
Çiğnenmeyen ak sakız (Su)
Kuyrugundan asılı kara kedi (Tava)
Konuş deyince konusur
Sus deyince susar (Radyo)
Küçücük kuşlar
Camları taşlar (Dolu)
Memleketim Mersin
Beni bir güzel yersin (Portakal)
Ne kanı var ne canı
Beş tanedir parmağı (Eldiven)
Dize kadar derin kuyu (Çizme)
Kolu var ayağı yok
Karnı yarık canı yok (Palto)
Duruşu ömür gözleri kömür
Soğuk dondurur
sıcak öldürür (Kardan adam)
Yerde biter değirmene gider
Herkes yer ama yine ister (Ekmek)
__________________ ...PaYLaŞmAk GüZeLdİR... |
| |