Okulöncesi Eğitimde Drama ve Drama Etkinlikleri
Doç. Dr. Aysel KÖKSAL AKYOL
Ankara Üniversitesi, Ev Ekonomisi Yüksek Okulu
Çocuk Gelişimi Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi
Okul öncesi eğitim bireyin yaşamında önemli bir yere sahiptir. İstenilen davranışlara sahip çocuklar yetiştirmek için bu dönemde çocukların etkin bir okul öncesi eğitim almaları önemli olmaktadır. Okul öncesi yıllar boyunca bedensel, psikomotor, sosyal-duygusal, zihinsel, dil gelişimi büyük ölçüde tamamlanmaktadır. Bu dönemdeki gelişmeler yaşamın ilerideki yıllarında oldukça etkili olmaktadır ve okul öncesinde verilen eğitimle çocukların bütün gelişim alanları desteklenmektedir. Günümüzde önemi giderek artan okul öncesi eğitimde drama etkinliklerine yer verilmekte ya da drama bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Drama gün geçtikçe önemi artan bir alan olarak dikkat çekmektedir. Günümüzde okul öncesi eğitimden başlayarak üniversite ve lisans üstü eğitime kadar, bütün kademelerinde drama çalışmaları yapılmaktadır. Pinciotti (1993)’e göre, drama, çocukların spontan oyunlarında ortaya çıkan, katılımcıların sanatsal duyarlılığını, kendisi, başka insanlar ve dünya hakkındaki bilincini artıran ve hayal gücünü geliştiren bir öğrenme aracıdır (s:1). Drama kavramı bazen bir yöntem, bazen bir alan, bazen de bir disiplin olarak karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda eğitim programlarında bir yöntem olarak kullanılmasının arttığı dikkati çekmektedir (Üstündağ, 1996:20; 1998:28).
Drama oyunun gücünü eğitimde kullanan bir alandır. Erken çocukluk döneminden itibaren yetişkinliği de içine alan bütün yaşam dönemlerinde oyuna eğilimleri vardır. Dramanın oyunsu özelliği, yaratıcı edimlere ve yaratıcılık süreçlerine uygunluğu dikkati çekmekte ve dramanın eğitimde kullanımı söz konusu olmaktadır. (Fleming, 1994:37; San, 1995:93-94)
Drama bir amaç ya da araç olarak kullanılabilir. Dramanın amaç olması, dramayı drama ile öğretmek anlamına gelir. Bunda amaç bireyin kişilik gelişimine yardımcı olmak, dramadan haz almayı sağlamak, iletişime yardımcı olmaktır. Dramanın araç olarak kullanılması, herhangi bir konunun drama yöntemiyle öğretilmesidir. Dramanın amaç ya da araç olarak kullanılmasını ise birbirinden ayırmak mümkün değildir. Sonuçta bir konunun drama yöntemiyle anlatılmasında da bir drama süreci vardır. Yaşanan bu drama süreci de doğal olarak yine bireyin kişilik gelişimine, dramadan haz almasına, iletişim becerilerinin gelişimine etki etmektedir (Sağlam, 1997:34).
Resim, heykel, dans gibi sanat formlarında var olan, sanatı gerçekleştiren bireyin bir uyarıcıya tepkisini göstermesi özelliği dramada da bulunmaktadır. Aktif katılımı gerektirmesi nedeniyle, drama çocuğun duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimine katkıda bulunan bir sanat alanı olarak kabul edilmektedir (McCaslin, 1990:2; Stewing ve Buege, 1994: 2). Drama tüm sanat alanlarından yararlanmaktadır. Dramada öykü, şiir, resim, heykel ve benzeri bir çok eserden yola çıkarak doğaçlamalar yapılmakta, bu çalışmalar sayesinde de katılımcılarda sanata karşı ilgi ve duyarlılık kazanmaktadır. San (1996)’a göre drama, “doğaçlama ve rol oynama gibi tiyatro ve drama tekniklerinden yaralanılarak, bir grup çalışması içinde katılımcıların bir yaşantıyı, olayı, fikri, eğitim ünitesini, soyut bir kavramı, davranışı eski bilişsel örüntülerinin yeniden düzenlenmesi yoluyla ve gözlem, deneyim, duygu ve yaşantıların gözden geçirildiği oyunsu süreçlerde anlamlandırılması, canlandırılması” dır (s:149).
Ömeroğlu Turan ve Can Yaşar (1999a) ise, çocuk oyunlarından ve benzer etkinliklerden yola çıkarak, değişik yaşam durumlarını canlandırma, olayları yeniden yaratıp irdeleme, bu yaşam durumlarından bilgilenme ve öğrenmeye geçme çalışmalarını drama olarak tanımlamaktadırlar (259). Drama çalışmalarına katılan bireyler, drama sürecinde durumları, olayları, ilişkileri keşfederek öğrenmektedirler. Katılımcılar gerçek dünyadaki bilgi ve deneyimlerini dramada hayali bir dünya yaratmak için kullanmakta ve dramada tasarladıkları durumları ve rolleri tanımlarken olayları ve ilişkileri incelemeyi öğrenmektedirler (O’Neil ve Lambert, 1991:11).
Drama ortamında katılımcılar yaratarak, geliştirerek ve yansıtarak kendilerini, arkadaşlarını, ailelerini ve içinde yaşadıkları gerçek dünyaya ait bir çok şeyi anlamaktadırlar. Çeşitli sosyal olayları inceleyerek insanların farklı koşullarda yaşadıkları, bu farklı koşullarda ne şekilde davrandıkları ile ilgili düşünmeye başlamaktadırlar. Farklı görüşler ortaya koyabilmekte, diğerlerine karşı kişisel görüşlerini tahlil edebilmektedirler. Bu da katılımcıları düşünce ayrılığı, tartışma ve çözüme götürmektedir (Fulford vd. 2001:2).
Bu çalışmada, drama çalışmalarının aşamaları, okul öncesi eğitimin amaçları ve ilkeleri ve bu amaç ve ilkeler doğrultusunda drama etkinliklerini planlarken ve uygularken dikkat edilmesi gereken durumlar üzerinde durulmaktadır. Ayrıca okul öncesi dönem çocuklarına yönelik drama, etkinliklerine ve eğitim durumlarına yer verilmektedir.
Dramanın Uygulama Aşamaları
Dramada uygulama aşamaları ısınma, oyun ve rahatlama ve değerlendirme olmak üzere üç grupta incelenebilir.
1. Isınma
Isınma çalışmaları oyuna katılma isteğini artırmakta, grubun birbirine, oyunlara, dramaya ısınmasını ve rahatlamasını sağlamaktadır. Bedensel ve düşünsel hazırlanmaya yönelik etkinliklerden oluşan ısınma çalışmaları katılımcıları doğaçlama yapmaya hazırlamaktadır (Öztürk, 1999:77; Ömeroğlu Turan ve Can Yaşar, 1999b:95; Okvuran, 2001:23).
Çeşitli yöntemlerle duyuları kullanma, gözlem yetisini geliştirme, bedensel ve dokunsal çalışmaların yapılması, tanışma, etkileşim kurma, güven kazanma ve uyum gibi özellikleri katılımcılara kazandıran, bedenini ve beynini duyumsama ile ilgili çalışmaların yapıldığı aşamadır
Isınma çalışmaları kendini tanıma, diğer bireyleri tanıma, iletişim kurma, ikili iletişimden daha çok kişili iletişim ve etkileşime geçme, grup dinamiğinin doğması, anıların anlatılması, öykü anlatma gibi sözellendirme ve etkileşim çalışmaları, oyun aşamasına geçme biçiminde ilerlemektedir (San, 1996:155). Isınma çalışmalarında yürüme, koşma, zıplama, çekme, itme, dönme, yuvarlanma, hayvan taklitleri ve yürüyüşleri farklı zeminlerde yürüme, kukla gibi ya da robot gibi hareket etme gibi aktivitelere yer verilebilir. Yapılan ısınma çalışmalar çocukların birbirleriyle daha iyi iletişim kurmalarına, içlerinden geldiği gibi doğal davranmalarına yardımcı olmaktadır (Aral vd. 2000:46).
2. Oyun / Doğaçlama / vb
Bu çalışmada belirlenmiş bazı kurallar vardır. Bu kurallar çocukların çalışmalarını sınırlandırıcı, çocukları kısıtlayıcı özellikte değildir. Belirlenen kurallar içinde çocuklar özgürce oyun kurmaktadırlar. Bu aşamada pantomim, rol oynama, doğaçlama, hikaye oluşturma, dramatizasyon gibi etkinliklerden biri ya da bir kaçına birden yer verilebilir. Çocukların yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini ön plana çıktığı bir aşamadır. (Aral vd. 2000:46-47).
3. Rahatlama ve Değerlendirme
Rahatlama bedensel ve zihinsel olarak gerçekleşir. Rahatlamayı kolaylaştırmak için dinlendirici bir ortam, uygun bir müzik ve sakinleştirici sözel yönergeler kullanılabilir. Bu çalışmada çocuğa olayın tamamlandığını hissettirmek ve rahatlatmak söz konusudur (Aral vd. 2000:47). Aşamalardan bir ya da birkaçından sonra değerlendirmeye yer verilmelidir. Lider “neler yaşadınız?”, “neler hissettiniz?”, “nerede zorluk çektiniz?”, “daha başka neler yapılabilir?” gibi sorunlarla tartışmayı başlatabilir (San, 1996:155; Aral vd., 2000:47). Okul öncesi dönem çocuklarına uygun drama etkinliklerine makale sonunda yer verilmiştir. Bu etkinliklerden Örnek 1 ve Örnek 3 uygulanmıştır.